¡Sorpréndeme!

Cumhuriyet Bayramı Mesajı

2013-10-27 60 Dailymotion

Değerli basın mensupları,

Cumhuriyet’in ilanının 90. yıldönümünü kutlamanın sevincini yaşıyoruz.
Cumhuriyet’in ilanının 90. yıldönümünü, laik, demokratik Cumhuriyet yıkıcılarının ve emperyalist taşeronlarının iktidar mevzilerinde Cumhuriyet’in altını oyduğu, sözümona “barış” süreçleriyle deliğe süpürülmemek için terör örgütü yöneticisi Öcalan’la halvet içinde ülkenin fiilen bölündüğü, bu gelişmelere muhalefet edecek vatanseverlerin ve askerlerin Silivri’ye atıldığı koşullarda kutluyoruz.

Cumhuriyet, aslında 23 Nisan 1920 tarihinde Birinci Meclis açıldığında kurulmuştu. Büyük Atatürk açtığı Meclis’in, demokratik cumhuriyetin temel ilkelerinden olan milli egemenliğe dayandığını belirtiyordu. Bozkırın ortasında kurulan yeni Türk devleti, hem işgalci Yedi Düvel emperyalistlerine, hem de işbirlikçi taşeronu feodal sultan ve hükümetlerine karşı savaşıyordu.

Emperyalistlere ve onların piyonu Yunan ordularına Sakarya’larda, Dumlupınar’larda, Büyük Taarruz’larda darbe üstüne darbe indirirken bir yandan da 1 Kasım 1922 tarihinde yapılan Saltanatın tasfiyesi gibi devrimlerle tam ve eksiksiz bir cumhuriyete giden yolların taşları döşeniyordu. Bir süre devrimlerle askeri operasyonlar birbirine paralel gitmiştir.

Birinci Meclis’le yeni bir Türk devleti kurulmuştu ama adı neydi, belli değildi. “TBMM Hükümeti” diyordu Mustafa Kemal; “Halkçılık hükümeti” diyordu. Ancak uluslar arası devletler edebiyatında tüm insanlığın üzerinde mutabık kaldığı kavramların hiçbirinden isim almamıştı. O dönemde Mustafa Kemal biliyordu ki, “Cumhuriyet” dese, Birinci Meclis’teki Saltanatçılar, Halifeciler vs. kısacası bilumum monarşi yanlıları kazan kaldıracak, İstiklal Savaşı bölünme tehlikesi geçirecekti. Bundan dolayı Mustafa Kemal milli ve ideolojik bir sır olarak cumhuriyeti vicdanında savaş sonrasına kadar saklamıştır. Yani dış meselenin hâkim ve milli-gayrimilli çelişkilerin belirleyici olduğu koşullarda, önce evimize sahip olmayı hesaba katarak evin içinin tasarımını sonraya ertelemiş, vatansever safların birliğini öne çıkarmasını bilmiştir.

Milli devrim gerçekleştirildikten ve barış imzalandıktan sonra artık devletin adının konma zamanı gelmişti. Meclis hükümetleri sistemi savaş koşullarına uygundu ve şimdi, barış koşullarında yetersiz gelmekteydi.

Mustafa Kemal, ülkedeki denge unsurlarının desteğini arkasına alarak 29 Ekim 1923 tarihinde bir anayasa değişikliği ile Cumhuriyeti ilan etmiştir.

Ancak maddi kurumları bir devrim darbesiyle tasfiye edebiliyorsunuz ama manevi kurumları, beyinlerdeki, vicdanlardaki kurumları nesiller üzerinden eğitimle, kültürel devrimlerle yok edebiliyorsunuz.

Aradan 90 yıl geçmesine rağmen Cumhuriyet rejiminin henüz oturmadığı, yerleşmediği Cumhuriyet yıkıcılarının iktidar mevzilerinde olmasından, Cumhuriyet’in yıkılmasından anlaşılmaktadır.

Bugün Cumhuriyet’in ilan edilişinin 90. yıldönümünde, Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet’ten pek bir şey kalmamıştır. Temel ilkeleri yıkıma uğratılmış, milli devletin üzerine oturduğu en önemli zemin olan millet unsuru tespih taneleri gibi dağılmaya, etnisitelere, tarikatlara, mezheplere parçalanmaya başlamış, ülke cemaatlerin, etnik ayrışmanın ve tarikatların cirit attığı bir toprak parçası haline getirilmiştir. Güneydoğu’da yerel yönetimlerin her biri birer küçük PKK hükümetçiği haline dönüşmüştür.

Bağımsızlık olmadan cumhuriyet olmaz. Bugün ülkemiz dış güçlerin etkisi altında, bağımlı bir ülkedir.

Halkçılık olmadan, kamu ekonomisi olmadan cumhuriyet olmaz. Bugün neoliberal ekonomi politikalarının pençesi altında kamu ekonomisi dağıtılmış, kamu mülkiyeti (KİT’ler vs) büyük oranda tasfiye edilmiş, serbest piyasa ekonomisinin rüzgârları toplumumuzu sam rüzgârlarının etkisi altında çölleştirmiştir.

Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyet Bayramımızın bütün milletimize kutlu olmasını temenni eder, onun kuruluşu ve yaşatılması yolunda canlarını vermiş aziz şehitlerimize rahmetle anarız.

Fatih Özcan
Emekli Sen ve UED Şube Başkanı